HAYIRLA GELDİNİZ Arkadaşlar diğer hesaplarım YOU TUB E hesabım Hasan BEŞENLİ Facebook hesaplarımda aynıdır
hasanbesenli.tr.gg
Çözüm Ortağınız Deneyimleri ve Uzmanlııyla Yanınızda

Şiirler ve İlahi Sözleri

Şiirler ve İlahi Sözleri


Allah’ım.

"Güzel ülkemizi içten ve dıştan parçalamak isteyenlere fırsatı verme Allah’ım" Dünyada kardeşlik huzur olmalı, Bizi bize düşman, etme Allah’ım. Her insan kalbine o nur dolmalı, Bizi bize düşman, etme Allah’ım. Adem’den bu yana kardeş olmuşuz, Muhabbet kabından ilham almışız, Birlikte ağlayıp biraz gülmüşüz, Bizi bize düşman, etme Allah’ım. Sineler bir atar sevgi dillerde, Küçükten büyüğe saygı ellerde. Kadere tevekkül övgü hallerde, Bizi bize düşman, etme Allah’ım. Haramdan kaçmışız helal işimiz, Şükürdür teselli ekmek aşımız. Adalet önünde düşer başımız, Bizi bize düşman, etme Allah’ım. Bayrağın altında cem eyle bizi, Aynı dava için dem eyle bizi. Alimin yanında ham eyle bizi, Bizi bize düşman, etme Allah’ım. Bu vatan mukaddes iman nurudur, Bitmeyen ülkünün muhkem surudur. İbrahim misali sevda korudur, Bizi bize düşman, etme Allah’ım. Hayali kulunu yerlere serme, Günahı epeyce ne olur görme. Mazlumun payını zalime verme, Bizi bize düşman, etme Allah’ım.  

Abdurrahman Önül – Uçun Kuşlar

Uçun kuşlar Medine’ye, Ya Muhammed diye, diye Selam götürün hediye, Ya Muhammed diye, diye *** Yürü gönlüm güle, güle, Dön orda şeyda bülbüle Getir aşkını sen dile, Ya Muhammed diye, diye. *** Bulut geçer katar, katar, İçlerinde gözyaşım var, Gidip Medine’ye yağar. Ya Muhammed diye, diye. *** Yürü gönlüm güle, güle, Dön orda şeyda bülbüle Getir aşkımı sen dile, Ya Muhammed diye, diye. *** Kanadını açmış rüzgar, İçinde hasret ahım var, Varıp Medine’ye yağar, Ya Muhammed diye, diye. *** Yürü gönlüm güle, güle, Dön orda şeyda bülbüle Getir aşkını sen dile, Ya Muhammed diye, diye. *** Gönlüm Medine’ye gider, Gözüm buradan seyreder, Kandil mumu erir biter, Ya Muhammed diye, diye. *** Yürü gönlüm güle, güle, Dön orda şeyda bülbüle Getir aşkını sen dile, Ya Muhammed diye, diye.  

Allah Allah Allah Rabbil Alemin

Allah Allah Râbbıl Âlêmin Leilaheillallah Râbbıl Âlêmin(NAKARAT) Abdulkadır gula zere R.A,Gula Deste Peygambere R.A Hem Seyyide Hem servere R.A,Abdulkadır Yek Sultane R.A NakaraT Bağdat Ciya Evliyane R.A,Hızır Ciya Âlemanê R.A İnsanê İnsucillane R.A,Abdulkadır Yek Sultane R.A NakaraT Eve Ser Tacê Evliya R.A,Eve Mürşida Terika R.A Eve Ravzayı Mürida R.A,Eve Roniya Âlema R.A NakaraT Ev Hem Şeğe Hem Sultane R.A,Gulakida Ser Dıllaye R.A Çı Xaşıke Çı Delale R.A,Abdulkadır Geylani R  

AH ÜMMETİM DİYE AĞLAR MUHAMMED

Bir gün gelir mahşer yeri kurulur zerre_i miskalden hesap sorulur çoğu insanlara zincir vurulur ah ümmetim diye ağlar MUHAMMED Tüm insanlar bir araya toplanır herkesin kalbine hüzün kaplanır rasulün gönlüne hançer saplanır ah ümmetim diye ağlar MUHAMMED Üstümüzde zebaniler uçarken cehennem bizlere ateş saçarken anaları evledından kaçarken ah ümmetim diye ağlar MUHAMMED Güneşten kavrulup orda pişerken gülmek unutulup gözler şişerken insanlar sırattan kayıp düşerken ah ümmetim diye ağlar MUHAMMED (s.a.v)  

Abdurrahman Önül - Kerbela

(Medine halkı ayakta 'Hüseyin'im gitme' karar karardı lakin gidecekti Abdullah bin Muti meşhur sahabi gelecek Hüseyin'in boynuna sarılacak 'Hüseyin'im kurbanın olayım gitme' diyecekti 'kurbanın olayım'. '___ halkına güvenme, kurbanın olayım gitme Hüseyin'im, Osman gibi vururlar seni de, Osman'ı o saffın başında öldürdüler o nasipsiz insanlar, gitme Hüseyin) İmam Hüseyin'i vurdular Kolun kanadın kırdılar Al kanlara boyadılar Kerbelada, Kerbelada Al kanlara boyadılar Kerbelada, Kerbelada (iki gündür su içemiyorlardı bir damla ne ki bir damla ne ki çocuklar feryat ediyordu su diye anaların sütü kurumuştu su yoktu 'bir damla su verin' dedi 'yok' diyorlardı isyan etti Hüseyin komutanla konuştu bu kez 'Allah'tan korkun' dedi 'şu Fırat ve Dicleden şuanda Yahudiler Hıristiyanlar su içiyorlar siz Peygamber torunlarına bir damla su vermiyorsunuz') İmam Hüseyin susamıştı Bir yudum su aramıştı Ana yüreği yanmıştı Kerbelada, Kerbelada Ana yüreği yanmıştı Kerbelada, Kerbelada  

Sevgili Peygamberim

Bütün alemler senin için yaratıldı. Alemlere rahmettin, YARESÜLALLAH... Senden önce dünya karanlıktaydı. Nurunla aydınlattın, YARESÜLALLAH... İnsanlık tarihinde tektin. Melekler sana imrenirdi, YARESÜLALLAH... Kötülüklere karşı bir settin. İyiliği emrettin, YARESÜLALLAH... Sen gelmeden, kız çocukları didri diri gömülürdü. Bu vahşete dur dedin, YARESÜLALLAH... Sen gelmeden, vahşetler vahşetlere gebeydi. Adaletin huzur verdi, YARESÜLALLAH... Seninle insanlık kendini buldu. Dünya nurlandı, YARESÜLALLAH... Seninle insanlar kölelikten kurtuldu. Özgürlüğü tanıdı, YARESÜLALLAH... Hiçbir insan senin kadar sevilmedi. Sen kalplerdeki aşksın, YARESÜLALLAH... Hiçbir insan, senin verdiğini veremedi. Sen İSLAMI_İNSANLIĞI verdin, YARESÜLALLAH...  

Ey Rabbim !

Yaratmak sadece sana mahsus, Her şey kudret elin de senin. Ol deyince oluverir dilediğin, Yarattığın her şey kusursuz senin. Sen! Hükmedenler hükmedenisin, Şanın her alem de yüce senin. Arş senin,Kürs senin, Övülmeye layık olan yalnız sensin. Bütün hazineler,ilimler senin, İsteyeni ilimle yüceltirsin. Dilediğini zenginlikle imtihan edersin İlmin ezelden her şeyi kuşatmış senin Sen! Her yerdesin,her şeydesin, Tüm Kainat tespihte seni her an. Ne uyku tutar seni,ne yorgunluk duyarsın, Zaman ve mekanların üstünde olan sensin. İnanan da inanmayan da kulun senin, Hiç kimsenin ibadetine ihtiyacın yok senin. Her canı bedenine emanet verirsin, Eninde sonunda dönülecek olan sensin. Din gününün sahibi sensin, Her hesabı kolayca görürsün. Mazlumun ahını yer de bırakmazsın, Zalimi zulmün de bir çığlıkta boğarsın. Dört kitabın sahibi sensin, Levhi Mahfuz'dan verdin hepsini. Sevgilinin kalbine indirdin Kuran'ı Kerim'i Müslümana emrindir yaşamak şeriat rejimini. Senin gazabından sana sığınıyoruz, Bizi koru, bizi gözet,bizi yalnız bırakma. Son nefeste iman üzere canımızı kabzet, Bizleri Mahşer de sevdiklerinle beraber haşret  

Uhud

Günlerden cuma... Uhut'a gelenler var. Medine yolu toz duman... Uhut'a gelenler var. Bir dağılsa da şu hava, Görsek Medine-i Münevvere'den Uhut'a gelenleri. Bir görsek Allah Rasulü'nü Ve eroğlu erleri... Bakın göründüler işte; Atının üzerinde evrenin efendisi! Cihanın gözbebeği! Uhut'un sevgilisi! Sağında ve solunda ashab-ı güzin Önündeyse iki üveyk yürüyor; Biri Sad bin Muaz, Diğeri Sad bin Übade. Allah'ım bu ne edep Atlarının bile başı yerde... Bakın şu iki gence! İkisi de onbeşinde... Şu kısa boylu olanı Rafi' bin Hadic! Parmaklarının ucuna basıyor ki Boyu uzun görünsün! İyi ok attığı söylenince İzin veriyor efendimiz. Diğer gençse Semüre bin Cündüp... Ağlayarak peygamberinin yanına gidiyor. Ya rasulallah! diyor, Rafi'ye izin verdiniz. Bana niye izin yok? Ben rafi'yi güreşte yeniyorum. Efendimiz tebessüm buyuruyorlar. Ve bu iki ana kuzusuna güreş tutturuyorlar. Semüre Rafi'yi yenince güreşte, Fahr-i kainat ona da izin veriyor. Günlerden cumartesi... Uhud'a gelenler var. İşte Ayneyn Tepesi-Okçular Tepesi- Başlarında Abdullah bin Cübeyr Sultanı dinliyorlar. Düşmanı yendiğimzi görsenizde Size haber vermedikçe, adam göndermedikçe Yerlerinizden ASLA ayrılmayın! Kuşların cesetlerimizi kapıştıklarını görseniz dahi Ben size adam göndermedikçe Yerlerinizden asla ayrılmayın! İki ordu da hazır... İki ordu da harp nizamında... Ve Uhud'un kalp atışları dışında yeryüzü nefes bile almıyor! Sessizliği bozan Kureyş'in Sancaktarı'dır. Söylediği her söz küfür kokulu... Benimle çarpışmaya er meydanına kim çıkar! Bu bir meydan okumadır. Cevapsa bir çift ayak sesi... Gözler Uhud toprağında yürüyen bu ayaklarda... Kime ait bu adımlar ki bastığı toprak 'ALLAH' diyor! Ve Esedullah namıyla Hz. Ali(R.A.) yürüyor. Birkaç saniye, bir tek hamle... ALLAH'ın(C.C.) Arslanı dimdik ayakta Kureyş'in sancağı ise yerde... Ardından bir başkası yükseltiyor sancağı Ama bilmiyor ki bu defa kim var Uhud meydanında Gökyüzünde yıldırımlar Yeryüzünde Hamza var. Asıl şimdi başladı Uhud'un türküsü. Tam üç katı düşmanla Peygamber(A.S.M) ordusu Göz göze ve diş dişe. Uhud'da yiğitler var. İşte: Ebu Lücane... Kılıcın üzerinde bir yazı Korkaklıkta ar İlerlemekte şeref var! İşte: Musab bin Umeyr... Zırhını giyinince Nasılda Peygamber'e(A.S.M.) benziyor. Ve döne döne savaşan Hz. Hamza... Ben Allah'ın(C.C.) Arslanı'yım diyor! Ebu Katade'ye bakın. Bakın bir ok fırlıyor müşrik yayından Bir havayı yara yara geliyor. Hedefte Rasulullah(A.S.M.) var. İşte: Ebu Katade... Okun Fahr-i Kainat'a(A.S.M) doğru gittiğini görünce ALLAH'ı(C.C.) andı önce Ve uzattı başını! Ok Katade'nin gözüne saplandı. Uhud'da yiğitler var... Şirk ordusunu bozguna uğratan... Ömer bin Hattab'a bakın Gözleri çakmak çakmak... Ama telaş var yüzünde Hz. Ömer'in(R.A.) Bu ne hal ey Ömer... Düşman hüsran yaşarken Zafer kaznılmışken Bu ne hal ey koca Ömer! Niçin okçular tepesine bakıyorsun? Neler oluyor orda? Niye iniyor okçular Ayneyn Tepesi'nden? Allah Rasulü(A.S.M) haber vermeden niye iniyorlar? Ey Abdullah bin Cübeyr! Durdursana okçuları! Durun, Allah(C.C.) aşkına durun! Arkanızdan düşman geliyor, inmeyin yerinizden. Sahabe sendeliyor inmeyin yerinizden. Kainat yalvarıyor inmeyin! Sultanlar Sultanı'nı(A.S.M) incitecekler, inmeyin! Peygamber(A.S.M) ordusu iki ateş arasında... Efendimizin(A.S.M) etrafında on beş sahabe... Bakın, mübarek elleri Rasulullah'ın(A.S.M.) Yüzüne kapanıyor! Kainatın affı için semaya kalkan eller Şimdi kan içinde! Yetiş Ey Ebu Ubeyde! Nur saçan yüz kan içinde! Zaman donuyor sanki, Ve dudaklarının arasından birşey düşüyor. Kıpkırmızı bir yakut gibi Peygamberin(A.S.M.) mübarek dişi! Uhud Dağı'nı bir titreme alıyor. Zaman donuyor sanki, Ve gökler yırtılıyor! Uhud Dağı'nı bir titreme alıyor! Kimse Uhud'a ilişmesin. Çünkü bir ses geliyor altı yerden! Muhammed'in(A.S.M.) dişi yere düşmesin! Ve Cibril-i Emin yaratıldığı günden beri, En hızlı inişiyle iniyor! Çünkü altı yönden bir ses geliyor! Yere düşmesin Muhammed'in(A.S.M.) dişi! Kara bulutlar çöktü Uhud'a! Bir ses ortalığı velveleye verdi: Muhammed(A.S.M.) öldürüldü! Muhammed(A.S.M.) öldürüldü! 'Eğer O(A.S.M.) öldürüldüyse ben niye yaşıyorum! ' Diyen Enes bin Nad atıdı küfrün alevleri arasına! Artık yaşlı gözler Sevgili'yi(A.S.M.) arıyor. Kab bin Malik Hz. sesi duyuldu: 'Rasuluh(A.S.M) yaşıyor, Allah(C.C.) 'ın Rasulü(A.S.M.) yaşıyor, Onu(A.S.M.) miğferinin arasından ışıl ışıl parlayan gözlerinden tanıdım. Habibullah(A.S.M.) yaşıyor. Onu(A.S.M.) şefkat dolu gözlerinden tanıdım.' Ashab-ı Güzin'in sevincine bir bakın! Uhud'un sevincine bir bakın! Hz.Hamza duydu ya bu yeter! Rasulullah(A.S.M.) yaşıyor ya bu yeter! Yine daldı Hamza Kureyş'in dalgalarına! Ama savaşırken bir ara sendeledi Hamza. Ve boşlukta bir mızrak belirdi. Ey Hamza! Uhud'u her anışımızda kaç mü'min girmek ister mızrakla senin arana? Kaç mü'min keşke ben öleydim, keşke mızrak benim sineme saplansaydı der? Ama Şehidlerin Seyyidi sensin! Şehidlerin Efendisi sensin! Uhud'da şehidler var... Şehidlerin Seyyidi Hamza var Uhud'da! Rasul-i Zişan'ın(A.S.M.) gözlerinden boşalan yaş, Hamza'yı yıkar gibiydi! Fahr-i Kainat(A.S.M.) hiç bu kadar elem duymamıştı! Hiç bu kadar üzülmemişti! Ve amcasına hiç böyle seslenmemişti: 'Ey Rasulullah'ın(A.S.M) amcası Hamza; Ey Allah(C.C.) 'ın ve Rasulü'nün(A.S.M) Arslanı Hamza; Ey hayırlar işleyen Hamza; Ey Rasulullah'a(A.S.M) koruyucu olan Hamza; Allah(C.C.) sana rahmet etsin! Eğer senden sonra yas tutmak gerekseydi; Sevinmeyi bırakıp sana yas tutardım! ' Ve bir ayet yankılanıyor Ahzab dağında: (Bismillahirrahmanirrahim-Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla!) 'Mü'minlerden öyle yiğitler vardır ki, Onlar Allah(C.C.) 'a verdikleri sözde sadakat gösterdiler. Onlardan bazıları şehid oluncaya kadar çarpışacağına dair yaptığı adağını yerine getirdi. Kimisi de şehid olmayı bekliyor. Onlar verdikleri sözü asla değiştirmediler.' Dursun Ali Erzincanlı  

SEYDAMA SOFİ OLAN EDİYOR BAYRAM İLAHİSİ

Dergahının önünden geçiyor arık Elinde misvağı var başında sarık Mevlam vermesin sofi bize ayrılık Ben Seydama kurbanım sofisine hayran Seydama sofi olan ediyor bayram Dergahına vardım tövbe veriyor Tövbeyi alanlar âdap dinliyor Sekiz şartı yapanlar sofi oluyor Ben Seydama kurbanım sofisine hayran Seydama sofi olan ediyor bayram Sabah namazından sonra virdini çeken İkindiyi kılıptahatmeye giren Akşam namazından sonra rabıta yapan Ben Seydama kurbanım sofisine hayran Seydama sofi olan ediyor bayram  

Bu aşk

Dağa düşer kül eder, Gönüllere yol eder, Sultanları kul eder, Akıl ermez bu aşka. Dost vurmuşsa kime ok, Onda tasa kaygı yok, Feryadı çok, âhı çok, Akıl ermez bu aşka. Bardakları taşırır, Sıkıntıya düşürür, Ateşlerde pişirir, Akıl ermez bu aşka. Denizleri kaynatır, Dalga vurur oynatır, Yunus seni söyletir, Akıl ermez bu aşka.  

Mustafa Ceceli Aşk İçin Gelmişiz 

Aşk için gelmişiz biz bu cihana Dostu sevmektir bizim işimiz Allâh der her bir zerremiz Ağyar görenden bize ne Yer gök seslenir her dem Allah Benlikten geçenin yâridir Allah Aşkı bulan neylerki bu dünyayı Her dem seslenir o, Allah Allah Aşk için gelmişiz biz bu cihana Dostu sevmektir bizim işimiz Allâh der her bir zerremiz Ağyar görenden bize ne Yer gök seslenir her dem Allah Benlikten geçenin yâridir Allah Aşkı bulan neylerki bu dünyayı Her dem seslenir o, Allah Allah  

Evvel Allah, Ahir Allah 

Evvel Allah, ahir Allah Andan ulu gelmemiştir Hak Muhammed'den sevgili Hakk'ın kulu gelmemiştir Sah-ı merdan idi adı Cömert sofrasın kim kodu Ali'ye aslanım dedi Uyruk Ali gelmemiştir Pir olmayan aşka gelmez Koç olmayan kurban olmaz Ecel gelse derman olmaz Hakk'tan rıza gelmemistir Od düştüğü yeri yakar Değme dalda gül mü biter Ko dört dilin, çok kuş öter Bülbül ünü gelmemistir Karac'oglan Hakk'a yalvar Verdiğine günah ol dar Sol alemde eksiksiz yar Kimse bulup gelmemistir  

Abdurrahman Önül – Ağlama Zeynebim

Üzdüler seni çok kırdılar seni çok Genç yaşta mateme düştün ah Zeynebim Üzüldü Peygamber ağladı Medine Gözler yaş serik suskundu Medine Ağlama Zeynebim,ağlama Zeynebim Dayanmaz yürekler,ağlama Zeynebim Peygamber'in gülü,ümmetin annesi Cennet'in sultanı,ağlama Zeynebim Medine sessizdi Medine suskundu Zeynebim diyen Peygamber mahzundu Yürekte hüzün var gözlerde yaş serik Ağlıyor sahabe Zeynebim Zeynebim Ağlama Zeynebim,ağlama Zeynebim Dayanmaz yürekler,ağlama Zeynebim Peygamber'in gülü,ümmetin annesi Cennet'in sultanı,ağlama Zeynebim  

Allah Allah Allah

Zikredeni sanma sen Allah Allah Allah Zikreden zikredilen Allah Allah Allah Alemleri var eden Kışları bahar eden Damlayı enhar eden Allah Allah Allah Hayat veren yaşatan Kainatı kuşatan Kulun kalbine sığan Allah Allah Allah Ali yoktur var olan Gönüllere yar olan Affeyle settar olan Allah Allah Allah Kaynak http://www.nazlim.net/siir-siiri/allah-siirleri.html#ixzz4C7JBzQvF  

Abdurrahman Önül - Yetim Kaldım

Yetim kaldım hem anneden Hem babadan peygamberim Üzdü seni Ebu Leheb Kırdı seni Ebu Cehil Rahat yüzü görmedin ki Tokluk nedir bilmedin ki Gözyaşların dinmedi ki Peygamberim peygamberim Daralınca mağarada Yalvarırdın hep Allah'a Cebrail gelirdi sana Üzülme Allah seninle Rahat yüzü görmedin ki Tokluk nedir bilmedin ki Gözyaşların dinmedi ki Peygamberim peygamberim  

Sen Yoktun

Sen yoktun... Hz dem'deydi nurun Önce cenneti, Sonra yeryüzünü şereflendirdin. dem nuruna affedildi Arafat bu affa şâhitti Sen yoktun Nuh'un gemisindeydi Nurun... Dalgalar yeryüzünü boğarken Taprağın bağrındaki su Gökyüzüyle buluşurken Ve bu bir ilahi azap derken, Allah nurunu taşıdı binbir sebeple Tûfan, nurunu selamladı edeple... Sen yoktun... Hz.İsmail'in alnındaydı Nurun İbrahimî bir dua yükseldi kimsesiz çöllerden " Rabbimizdedi, " Onlara kendi içlerinden Senin ayetlerini okuyacak Kitap ve hikmeti öğretecek onlara, Onları temizleyecek bir elçi gönder, Amin dedi on sekiz bin âlem Nurunla aydınlanan minicik ellerini semaya kaldırarak Amin dedi İsmail. Hira Nur dağı amin diyerek ayağa kalktı Medine'den adı Uhud olan bir amin yankılandı sevr dağında. Sen yoktun... Hz.İsa " Ahmeddiye muştuladı seni Alemlerin efendisi diye sana seslendi. Artık ben sizinle çok söyleşmem, dedi havarilerine.. Çünkü bu âlemin reisi geliyor... Bekleyin Ahmed geliyor. Kainata rahmet geliyor. Havarilerin yüzünü okşayan, Ölüleri dirilten bir nefes oldun Ama sen yoktun... Sen yoktun Sultânım, Hz. Abdullah'ın alnındaydı Nurun Başı eğik gezerdi mazlum Huteyle göklerden seni sorardı Varaka seni arardı semada Anneler kız çocuklarını hep ağlayarak sevdiler. Ağlayarak süslediler ölüme... Ağlayarak hadi dayına gidiyorsun dediler. Sen yokken, Canlı canlı toprağa gömülmenin adıydı dayıya gitmek. Anne yüreğinin çıldırtan çaresizliğiydi. Ve yavrusunun ölüme gidişini seyretmesiydi... En son çocuk atılırken çukura Annesinin suretinde bir melek tuttu onu Ve tebessüm ederek hira nur dağını gösterdi. Melekler süslüyordu hirâyı. Efendisine hazırlanıyordu cebel-i nur, Efendisine hazırlanıyordu mekke. lem Efendisine hazırlanıyordu Kainatın gözü Hz. Aminedeydi. Toprak yalvarıyordu rabbine, Allahım gönder artık diyordu. Gel diye ağlıyordu mazlumlar, gözleri semada Ve bir gelişin vardı ya rasulallah, Bir inişin vardı yer yüzüne... Önünde cebrail! Ardında yalın kılıç melekler! Bir inişin vardı yer yüzüne... Yetimler en huzurlu geceyi geçirdi belki de Öksüzler annelerine sarıldı doya doya. Sonra bir sessizlik kapladı seher vaktini. Herşey sus pus olmuştu. Hadi diyordu yıldızlar, Hadi diyordu ay! Kainat bir isim duymak istiyordu. Ve bir ses yükseldi mine'nin evinden; Muhammed! Karanlıklar aydınlığa bıraktı yerini. Muhammed! Melekler öptü o nurdan ellerini. Muhammed! Seni yaratan Allah'a kurbânız ey dürri yekta! Sana o adı veren rahmana kurbanız Artık sen vardın Susuz topraklara rahmet indi seninle Annenden sonra anne halime sevindi seninle Yağmura mı ihtiyaç var? Kaldır şehadet parmağını, Yağmurları salsın Allah. Sonra tut ağacın yaprağını, Köklerini çıkarttırıp yanında yürütsün Allah. Yeterki sen iste, Sen iste yarasulallah Deki ben kimim? Dağlar, taşlar dile gelsin, Dilsiz çocuklar ellerinden tutup, Ente Rasulullah desin. Sen vardın Bedir kârdı, Uhut dardı Hendek yârdı. Yiğitlerin vardı. Ölmek için yarışan yiğitler... Hele bir enesin vardı senin. Enes bin malik... Uhut'ta öldüğünü duyunca arkadaşlarına, Niye burada oturuyorsunuz diye sormuştu. Onlar da " Allah'ın Rasulü öldürülmüş deyince Enes kükremiş: " Peki o öldükten sonra yaşayıp da ne yapacaksınız? Kalkın ve O'nun gibi ölün! Demişti. Ve savaşın en yoğun olduğu yerde şehit düşmüştü. Hem de ne şehit ey nebi! Vücudu yaralardan tanınmaz haldeydi. Kızkardeşi ancak parmaklarından tanıdı onu... Musab Bin Umeyr'in vardı senin. Uhut'ta sancağını taşıyan. Öyle bir aşkla sana bağlıydı ki Allah o gün melekleri Musab'ın suretinde indirdi. Ebu hureyren vardı... Acıkınca mescidin önünde durur sana bakardı. Sen anlardın, Ya Ebâhir gel! Derdin. Ve sen gittin... Bir gidişle gittin Ardında hüznün kaldı. Hasretin kaldı göklerde. Bilal ezan okuyamaz oldu Ne zaman teşebbüs etse Muhammed rasulullah demeye Dizleri üstüne çöker, kendinden geçerdi. Sonra günler ay, Aylar yıl oldu. Ve asırlar oldu Sensizliğe açtık gözlerimizi. Ama sen bırakmazsın bizi. Sen varsın ey şehitlerin sultanı Sen varsın! Bir şehit bile ölmezken Sana nasıl yok deriz. Ebutalip şama giderken devesinin önüne geçip Beni burda kime bırakıp gidiyorsun demiştin. Ne anam var ne babam... Ebutalip bırakmamıştı bu yüzden. Sensizliğin ızdırabıyla inleyen ümmetini kime bırakıp gidiyorsun Ya Rasûlallah! Bırakma bizi ki; Allah; Sen onların içindeyken onlara azab edecek değiliz buyuruyor. Bırakma bizi! Hayatı seninle öğretti Rahman. Kulluğu seninle tanıdık. Duayı senden öğrendik sevgili! Hz Ömer umre için senden izin isteyince, " Kardeşcikdedin ona, Kardeşcik, duanda bana da yer ayırır mısın? Bizler Ömer değiliz ama Bütün dualarımız senin için Ey Rabbimiz! Rasulünü anışımızdan haberdar et! O'na binler salat, binler selam! Habibine Makam-ı Mahmut'u ver O'na vesileyi lutfet. O'nu refik-i lâya yükselt Bizi de affet O'nun hatrına affet Zatının hatrına Affet.  

HUZUR ALLAH’IM

HUZUR ALLAH’’IM Şu kalbimi aşkla attır Allah’ım Bana mutluluğu tattır Allah’ım Sevgiye özlemle geçti yıllarım Bir dikişte beni içti yıllarım Kaç kere denedim, başaramadım Düşsem de toprağa yeşeremedim Belki mümkün olmayanı istedim Bazen, hakkım değil demek ki, dedim Ellerim semada yalvarırım gör Yüreğime birazcık ferahlık ver Duadayım devamlı boynum bükük Hayat olmasın artık sırtımda yük Ne olur bir kere güldür Allah’’ım Muradıma erdir, öldür Allah’ım Sevgisiz yaşamak ne zor Allah’ım Huzur ver, huzur ver, huzur Allah’ım. İSMAİL MALATYA İsmail MALATYA (İsmail MALATYA) (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.  

ALLAH AFFETSİN

SEVGİLİM,BİR TANEM, AŞKIMSIN DERDİN NE YAPTIM BEN SANA, ALLAH KAHRETSİN ? SONUNDA BAŞIMI, ÖNÜME EĞDİN AFFETMEM BEN SENİ, ALLAH AFFETSİN YIKILAN SEN OL DA, HADİ, DURSANA DERS OLUR BELKİDE, AYRILIK SANA ÇEKTİĞİM ÇİLEYİ, BANA SORSANA AFFETMEM BEN SENİ, ALLAH AFFETSİN YARALI GÖNLÜMDE, SEVDAN SAKLIDIR UNUTMA, HER ZAMAN SEVEN HAKLIDIR ÇOK İYİ BİLİRSİN, BU KUL HAKKIDIR AFFETMEM BEN SENİ, ALLAH AFFETSİN YIKILAN SEN OL DA, HADİ, DURSANA DERS OLUR BELKİDE, AYRILIK SANA ÇEKTİĞİM ÇİLEYİ, BANA SORSANA AFFETMEM BEN SENİ, ALLAH AFFETSİN  

Yakan Allah diyor yakılan aynı

Bu nasıl bir dünya anlayan var mı? Vuran Allah diyor vurulan aynı İhsanlar yurdunu koyup kaçıyor Kovan Allah diyor kovulan aynı Olan masum çocuklara oluyor Gencecik bedenler toprak oluyor Ülkeler yanıyor talan oluyor Soyan Allah diyor soyulan aynı Köy şehir demeden bomba yağıyor İnsanlık iflas etmiş batıyor Köle diye genç kızları satıyor Satan Allah diyor satılan aynı Sözde medeniler durup bakıyor El altından silahları satıyor İnsanları diri diri yakıyor Yakan Allah diyor yakılan aynı Ekrem derki vahşet başım döndürür Yanan ocakları yıkar söndürür Canlı bomba olmuş canı öldürür Ölen Allah diyor öldüren aynı  

ALLAHIM SEN BIZI AF EYLE

Allahım sen bizi af eyle Yaptığımız günahları Ettiğimiz zinaları Allahım sen bizi af eyle Tutmadığımız oruçlar Kılmadığımız namazlar Okumadığımız kuranlar Allahım sen bizi af eyle Kırdığımız kalpleri Ağlattığımız gözleri Dalga geçtiklerimizi Allahım sen bizi af eyle Allahım sen bizi iman yolundan şaşırtma Allahım sen bizi doğru yoldan çıkartma Allahım bize sağlık huzur ver Allahım bize namazı orucu nasip et Allahım sen bizi affet Allahım sen bizi cehennem azabından kurtar Allahım sen bizi af eylenenlerden eyle Allahım sen bizi cennetle eyle Amin  

ALLAH IM SEN DUY SESIMI

Canıma can veren yüce Allahım Sen beni bağışla vardır günahım Hatasız Kul olmaz sende bilirsin Sen herşeye kadir sen af edensin Bedenime ruh verdin canlansın diye Bir ömür bahştettin yaşayım diye Bu kulun ne yapsada sana az bile Verdiğin hayat bana en büyük hediye Senden huzur istedim Kalbten sevmekti derdim Al senindir hayat bana sen dedin Bedeli uğruna ölümdür verdiğim yemin.. Şükürler olsun yarabbim sana Ne olur duamı Kabul et bu mübarek ayda Benim için en hayırlısı neyse gelsin başıma Istediğim mutluluk bunu çok görme bana Yaşım kırkı devirdi yol elliye doğru Gün görmedi bu kulun hep zordu yolu Artık güldür yüzünü Sen bu kulunun sonunda Şansı bana da güldür bu hayat denilen oyunda..  

DİLERİM ALLAH’TAN

Bu sevdayı yaban ile çekersen Aşkımıza kara leke sürersen Yaban aşka eğer boyun bükersen Dilerim Allah’tan darda kalasın Benden başkasına gönül verirsen Aşkımızı bölük pörçük edersen Beni bırakıpta yada gidersen Dilerim Allah’tan yolda kalasın Biliyorsun gönlüm sana sevdalı Hiç gözümde yoktur dünyanın malı Araya girmişse bir kara çalı Dilerim Allah’tan zorda kalasın Gaflete düşüpte etme zulümü Koparıp dalından atma gülümü Bu sevda yüzünden seçtim ölümü Dilerim Allah’tan erken solasın Yaktın ciğerimi küle döndürdün İmdadın aşkını neden öldürdün Bütün el alemi bize güldürdün Dilerim Allah’tan gülünç olasın  

ALLAH’TAN İSTE

Masivadan ümidi kes Allah’tan iste Allah’tan Arama hiç başka adres Allah’tan iste Allah’tan Senindir say her ne varsa Eğer Allah sana yarsa. İstediğin ne kadarsa, Allah’tan iste Allahtan Huzuruna bir çık onun Bendesi ol artık onun Kapısı hep açık onun Allah’tan iste Allah’tan Her ne zaman düşsen dara Çareyi hep onda ara. Gönül verme başka yâra Allah’tan iste Allah’tan  

AMAN ALLAHIM

Kimliğime bir baktım,yaşım eli üç olmuş, Gözümde fer azaldı,dizlerde bitti derman Aynayla bir yüzleştim,saçlarıma kır dolmuş, Bu görüntü benmiyim,aman Allahım aman. Fay hattına benzedi,alnımdaki çizgiler, Eski tadı vermiyor bunca güzel ezgiler, Sizle alay ederdik,ah zavalı eskiler, Yaşlılık ne kadar zor,aman allahım,aman Zayıfladı refleksim,sinirler harap oldu, En sevdiğim zevklerim,çürüdü turap oldu, Buruştu yüzüm,gözüm,gerçeğim serap oldu, Fahrettin bir çıkmazda,derman Allahım,derman  

ALLAH’IM

"Güzel ülkemizi içten ve dıştan parçalamak isteyenlere fırsatı verme Allah’ım" Dünyada kardeşlik huzur olmalı, Bizi bize düşman, etme Allah’ım. Her insan kalbine o nur dolmalı, Bizi bize düşman, etme Allah’ım. Adem’den bu yana kardeş olmuşuz, Muhabbet kabından ilham almışız, Birlikte ağlayıp biraz gülmüşüz, Bizi bize düşman, etme Allah’ım. Sineler bir atar sevgi dillerde, Küçükten büyüğe saygı ellerde. Kadere tevekkül övgü hallerde, Bizi bize düşman, etme Allah’ım. Haramdan kaçmışız helal işimiz, Şükürdür teselli ekmek aşımız. Adalet önünde düşer başımız, Bizi bize düşman, etme Allah’ım. Bayrağın altında cem eyle bizi, Aynı dava için dem eyle bizi. Alimin yanında ham eyle bizi, Bizi bize düşman, etme Allah’ım. Bu vatan mukaddes iman nurudur, Bitmeyen ülkünün muhkem surudur. İbrahim misali sevda korudur, Bizi bize düşman, etme Allah’ım. Hayali kulunu yerlere serme, Günahı epeyce ne olur görme. Mazlumun payını zalime verme, Bizi bize düşman, etme Allah’ım.  

İSYAN ETMİYORUM ALLAHIM

İsyan etmiyorum sana ey tanrım Yitirdim sevgimi ona yaniyorum Onsun gecen yıllarıma aglıyorum Ha bir ölü ha bir sag ne fark eder İsyan etmiyorum ALLAHIM bak beni sevdiğim den ayırıyorlar bende senin kulun değil miyim ALLAHIM Bana böyle zalim davranıyorlar Bana neden böyle davranıyorlar Karamsar diyorlar adıma benim Onsuz bu dünyayı ben neylerim Ha deli ha divane ne farkı var ki Bende senin kulun biri değil miyim Senin için kavuşan diyorlar Bak beni canımdan ayırıyorlar Beni topraksız mezara koyuyorlar İsyan etmiyorum ALLAHIM BENİ HERGÜN MEZARA KOYANLARA LANET OLSUN  

-Abdurrahman Önül - Seyyid Abdülbaki -

Elinde bastonu gelir elinde Güzeldir güzellik onun ceddinde Mevlam ayırmasın muhabbetinden O gönüller sultanı Abdülbaki. Nakşibendi sadatların on beşi Seyyid Muhammed Raşidin kardeşi Gönüllerin yeni doğan güneşi O gönüller sultanı Abdülbaki. (Nakarat) Yürürken ayağı yerde sürünmez Tebessüm eder kahkahayla gülmez Ben sultanım diye asla övünmez O gönüller sultanı Abdülbaki. Sofilere nazar eder eritir Kimisine cezbe verir delirtir Bu zamanda zor bulunan mürşittir O gönüller sultanı Abdülbaki. Beni bataktan çıkaran paklayan Rûzi mahşerde yüzümü aklayan Günahımı bir sır gibi saklayan O gönüller sultanı Abdülbaki. Başımdan gitmiyor onun sevdası Sofilerin paylaşılmaz sevdası Bir de seyyidim Saki'nin babası O gönüller sultanı Abdülbaki. Etiketler: Abdurrahman, Önül, Abdurrahman Önül, ilahi, ilahisi, ilahileri, ilahi dinle, ilahiler, Abdurrahman Önül ilahisi, Abdurrahman Önül ilahisi dinle, Abdurrahman Önül dinle, Abdurrahman Önül ilahileri, seyyid, Abdülbaki, Seyyid Abdülbaki, Abdurrahman Önül Seyyid Abdülbaki, Abdurrahman Önül Seyyid Abdülbaki ilahisi, Abdurrahman Önül Seyyid Abdülbaki ilahisi dinle,  

Abdurrahman Önül - Ah Medinem

Aşkınla yanar yürekler Dillerde sen Medinem Anlatılmaz bu özlemin Cana cansın ah Medinem Medinem(x4) Ümmet sana sevdalı Yanar durur aşkınla Aaah Medinem(x4) Ümmet sana sevdalı Yanar durur aşkınla Ashabın yatar orada Gül kokar hep ravzanda Melekler dört bir yanında Nur saçarsın bu ümmete Medinem(x4) Ümmet sana sevdalı Yanar durur aşkınla Aaah Medinem(x4) Ümmet sana sevdalı Yanar durur aşkınla  

Abdurrahman Önül Babam Neredesin Sözleri

Babam yânımda olsaydı hiçbir şeyim olmasaydı Yaslândığım dağ gibiydi varlığı banâ yeterdi ah va vah Babam bâbam neredesin sensizlik zor bilemezsin Gel de gözyâşlarım dinsin babam babâm neredesin Bu yâlan dünyanın malı mülkü yalândır Babam olsâydı da servetim eksik olaydı Bir evlada bâbasının gölgesi yeter Babam olsâydı da bir yanım eksik olâydı Ah babâm sensiz yaşâsam mı ölem mi Bu âcıyı kalan mı çeker giden mi Eşim dostum âkrabadan da önemli Babam olsâydı da bi yanım eksik olâydı Babam olsâydı da bi yanım eksik olâydı Babâm senden ayrılalı gel gör yüzümüz gülmez Sensizliğe zor alışmak yokluğun öyle zor bâbam ah vah Babam bâbam neredesin sensizlik zor bilemezsin Gel de gözyaşlârım dinsin babam babâm neredesin  

   

Abdurrahman Önül Medine Gülü

Ne kadar da çok sevmişiz seni Medine Gülü, Muhammed Nebi Sen bu ümmetin solmayan gülü Medine Gülü, Muhammed Nebi Medine Gülü, Medine Gülü Ümmetin solmayan gülü Salât Selam olsun sana Ey Peygamber, Ey Yüce Resul Yusuf güzelliğin senden almıştı Medine Gülü, Muhammed Nebi Senden daha güzel, üstünü yoktur Medine Gülü, Muhammed nebi Medine Gülü, Medine Gülü Ümmetin solmayan gülü Salât Selam olsun sana Ey Peygamber, Ey Yüce Resul Biz ümmetin seni görmeden sevdik Medine Gülü, Muhammed Nebi Senin için gözden yaşları döktük Medine Gülü, Muhammed Nebi Medine Gülü, Medine Gülü Ümmetin solmayan gülü Salât Selam olsun sana Ey Peygamber, Ey Yüce Resul  

Medine Yoluna Vardım

Medine yoluna vardım Can Muhammed’i aradım Onu görmekmiş muradım Medine’nin yollarında **** Yollarında yollarında Güller açmış ravzasında Medine bakar Mekke’ye Gönül onun sevdasında **** Bu yol Medine’ye gider Gönülleri bir hoş eder Gönlümde hasreti biter Medine’nin yollarında **** Yollarında yollarında Güller açmış ravzasında Medine bakar Mekke’ye Gönül onun sevdasında **** Rasulullah çağırıyor Sanki gönül çıldırıyor Bastığın toprak yanıyor Medine’nin yollarında **** Yollarında yollarında Güller açmış ravzasında Medine bakar Mekke’ye Gönül onun sevdasında **** Yeşil kubbe görünüyor Kervan nura bürünüyor İçimde hasret bitiyor Medine’nin yollarında **** Yollarında yollarında Güller açmış ravzasında Medine bakar Mekke’ye Gönül onun sevdasında  

Ev Sahibi Ey Allah'ım

Yerin göğün yaratanı Mutluluğu aratanı Sunsan bize güzel anı Dev sahibi ey Allah'ım Biz ki senin kullarınız Sen istedin diye varız Bizi affet istersen kız Ev sahibi ey Allah'ım Sev sahibi ey Allah'ım

Allah Allah

Dilde gönülde

Allah Allah hak Allah

O her yerde

Allah Allah hak Allah


Yer gök onu anar

Gönüller ona sunar

Aşk her tarafı yakar

Allah Allah hak Allah


De sende Allah Allah

Hemen bulursun felah

Ne güzeldir zikrullah

Allah Allah hak Allah


Miskin Hasan gel aşka

Her dem yan ona

Katıl hakkın kervanına

Allah Allah hak Allah


Hasan Yarıcı


Allah Sevgisi


Rüzgar nasıl sürükler sararan yaprakları

Hafiften yağdı yağmur ıslattı sokakları


Güneşle aramıza girmiş kapkara bulut

Aydınlatmıyor artık güneş ışığı sönük


Umutlandım geceden sordum parlayan ayı

Yıldızlar bile küskün görünmüyor alayı


Avuçlarım açıldı yükseldi göklere dek

Kalbime bir ses geldi sevgili kulum sabret


Isındı damarlarım yumşayıverdi kalbim

Aydınlattı her yeri Allaha olan sevgim


Sinan Karakaş


Allah


Allah, Allah, Allah, Allah,

Atar kalbim, Allah, Allah


Allah, Allah, Allah, Allah,

Açar sinem, Allah, Allah


Allah, Allah, Allah, Allah,

Bakar gözüm, Allah, Allah


Allah, Allah, Allah, Allah,

Sever gönül, Allah, Allah


Allah, Allah, Allah, Allah,

Duyar canım, Allah, Allah,


Allah, Allah, Allah, Allah,

Söyler dilim, Allah, Allah


Allah, Allah, Allah, Allah,

Yanar özüm, Allah, Allah


Allah, Allah, Allah, Allah,

Arar gönül, Allah, Allah


Allah, Allah, Allah, Allah,

Der di, Cemal Allah, Allah


Cemalettin Gürpınar


Allah Desin


Allah kulunu darlatmaz

Yeterki kul Allah desin

Yolunu açar zorlatmaz

Yeterki kul Allah desin


Allah diyen yanmaz narda

İhsan yetişir ard arda

Her iki cihanda kârda

Yeterki kul Allah desin


Hak verdi mi kim alacak

Ağlatırsa kim gülecek

Öğretmezse kim bilecek

Yeterki kul Allah desin


Kabul olur dilekleri

Hiç bükülmez bilekleri

Kayıp olmaz emekleri

Yeterki kul Allah desin


Cümle müşkülü çözülür

Alem önünde dizilir

Sularda bile gezilir

Yeterki kul Allah desin


Zahir, batın ayan olur

Cümle canlar sayan olur

Sözü düşmez uyan olur

Yeterki kul Allah desin


Sır kapıları açılr

Farklı boyuta geçilir

Kul Allah’a dost seçilir

Yeterki kul Allah desin


Ahmedi yaz hakikati

Anlayamaz beyni katı

Var Nebi’nin Şefaati

Yeterki kul Allah desin


Ahmet Ergin



Âdemoğlu aç gözünü


Âdemoğlu aç gözünü!

Yeryüzüne kıl, bir nazar!

Gör bu latif çiçekleri!

Hangi kuvvet yapar, bozar?


Bak her çiçek bir naz eder,

Över Hakk’ı, niyaz eder,

Kurtlar, kuşlar, hepsi birden,

Hâlık’ına âvâz eder.


Bu çiçekler bezenirken,

Göğe doğru uzanırken,

İbret alıp özenirken,

Habersizce gelir sefer.


Rengi döner günden güne,

Toprağa dökülür yine,

Bu ibrettir söyleyene,

Hakikati, ârif sezer.


Bu sırları duymalıydın,

Büyüklere uymalıydın,

Dinimizi yaymalıydın,

Gafletlerin neye değer?


Dünyaya gelen gidermiş,

Konanlar bir gün göçermiş,

Ecel şerbeti içermiş,

Her kim, bu mânadan geçer.


Koşanlar bir gün yorulur,

Yapılan işler sorulur,

Kim nettiyse onu bulur,

Hak’tan gelir hayırla şer.


Erenlerin sohbeti


Erenlerin sohbeti,

Ele giresi değil.

Sohbete eren kişi,

Mahrum kalası değil.


Bulmak istersen eri,

Boşa gezme her yeri!

Sarraf tanır cevheri,

Herkes bilesi değil.


Akan bir pınar olsa,

Testi tersine konsa,

Kırk yıl orada kalsa,

Kendi dolası değil.


Sohbetle parlar iman,

Talip kazanır irfan,

İnsanı ârif yapan,

Fesi, hırkası değil.


Yunus istersen himmet,

Edebe et riayet,

Ruha gıdadır sohbet,

Kâğıt helvası değil!


Kelimeler:


Ârif: Bilen, tanıyan, ilim irfan sahibi

İrfan: Bilme, anlama, marifet ilmi

Talip: Talep eden, isteyen



Canım kurban olsun senin yoluna


Canım, kurban olsun senin yoluna

Adı güzel, kendi güzel Muhammed

Gel şefaat eyle kemter kuluna

Adı güzel, kendi güzel Muhammed


Mümin olanların çoktur cefası

Ahirette olur zevk-u safası

Onsekizbin âlemin Mustafası

Adı güzel, kendi güzel Muhammed


Yedi kat gökleri seyran eyleyen

Kürsinin üstünde cevlan eyleyen

Miracda, ümmetin Haktan dileyen

Adı güzel, kendi güzel Muhammed


Yunus neyler iki cihanı sensiz

Sen hak Peygambersin şeksiz şüphesiz

Sana uymayanlar, gider imansız

Adı güzel, kendi güzel Muhammed


Hiç aksatma namazı


Dense de sana deli,

Aksatma kıl namazı!

Eğer değilsen ölü,

Aksatma kıl namazı!


Yap dinin gereğini!

Temizle yüreğini!

Dik dinin direğini!

Aksatma kıl namazı!


Önemli değil yaşın,

Secdeye varsın başın,

Ne yazın, ne de kışın,

Aksatma kıl namazı!


Rabbimizi zikreyle!

Her hâline şükreyle!

Ölümünü fikreyle!

Aksatma kıl namazı!


Gönlün namazda olsun!

Mahşerde yüzün gülsün!

Kabrinde ışık olsun!

Aksatma kıl namazı!


Amel et hak fermanla!

Alışırsın zamanla,

Can verirsin imanla,

Aksatma kıl namazı!


Bir gün çıka can dahi,

Yalnız kala ten dahi,

Derviş Yunus sen dahi,

Aksatma kıl namazı!


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol